hayal kurmak, hayallere inanmak, olursaları düşünmek.
bir yaz gecesi sessiz bu kumsalda oturup gökyüzünü izleyip hayallere dalmak.
yorgun gecenin sonunda sevgiliye sarııp uyumak.
metroya tam kapılar kapanırken binmek.
otobüste oturacak yer bulmak ve inene kadar kalkmamak.
annenin hiç sebep yokken gelip öpmesi.
araba kullanırken tam trafikten sıkılmış radyo kanallarını gezerken çok sevdiğiniz parçanın çalması.
arabadan elini dışarı çıkartıp rüzgarı hissetmek.
kar yagarken agzınızı açıp kar tanesi yakalamak.
küçücük bir bebegin gülümsemesi… parmagınızı sımsıkı tutması.
sizin için çok önemli olan kaybettiğinizi sandığınız bir eşyanızı bir süreden sonra tesadüfen alakasız bir yerde buluvermekç
ufak bi kelebeği uçarken seyretmek ya da uzun karınca yolunu takip yuvalarını bulup onları izlemekç
omzundaki muhabbet kuşunun gelip sana öpücük vermesi.
uzun bi süre sonra eve döndüğünüzde o akşam annenizin en sevdiğiniz yemeği pişirmiş olması
sabahları aşık olduğunuz birisi tarafından uyandırılmak, güne o güzel sesi duyup, gözü görüp başlamak.
kötü geçtiğini düşündüğün bir sınavdan kötü bi not almamak, kalmayı beklediğiniz bi dersten geçmek, sınıfta kimsenin cevap veremediği bi soruyu yanıtlamak.
kolayı dışarıda zannederken buzdolabından çıkması.
yaz ortasında buz gibi bir karpuz dilimi, yanında beyaz peynir.
vücudunuzdan su gibi terler boşalırken buz gibi bir havuza atlamak.
sabah uyandığınızda güneşin yüzünüze vurması.
yanında olmasalarsa ailenin olduğunu bilmek.
akşam iş dönüşü otobanda şans eseri trafik olmaması.
nokia’da yılan oynarken high score yapmak.
son saniyelerde vapura yetişmek… “dur kapatma” diyerek koşturarak vapura binmek.
hiç bilmediğin bir şehirde sabahlara kadar sokaklarda gözgöze dizdize çakır keyif dolaşmak, sahilde gün doğuşunu izlemek.
dişleri fırçaladıktan sonra diş üzerinde oluşan kayganlık hissi, arkasından içilen buz gibi su.
sevdiğin bir insanla mutfağa girip birlikte yemek yapmak, onu ellerinle beslemek.
yemek hazırlanırken ekmek banmak.
son paranı senden daha fazla ihtiyacı olan birisine vermek.
yeni yagmış kar üzerine ilk basan olmak, “kırttt, kırttt” seslerini duymak.
yatakta sevişmeden gözgöze geçen saatlerde yapılan sohbetler, arkasından sevişip sızmak.
yeni bir bilgi öğrenmek, yeni yerler keşfetmek.
kışın buz gibi yataga giren sevgilinin ayaklarını ısıtmak.
kendi evinin olması, evini temizlemek, aldığın bitkilerin büyüdüğünü görmek, temizlik sonrası olan misss gibi kokuyu çekip bir sigara yakmak.
sevgiliye uzun süre sarılıp yanından ayrıldıktan bir süre sonra kokusunun üstünüze sindiğini farketmek.
çalışmadığınız için kalacağınız sınavda kopya çekip, yakalanmadan dersten geçmek.
sigaram bitti derken yeni bir paket bulmak.
gözleriyle gülümseyen birisiyle saatler geçirmek, yüzündeki aptal tebessümü geçirememek, utanmak.
gözlerin kapanırken flört edip msn başında sabahlamak, konuştukça yüzünde tebessümler oluşması.
sabah güneşi görüp, alarmı kapatıp uykuya daldım korkusuyla saate bakıp daha erken olduğunu öğrenip geri uykuya dalmak.
vapurda dışarı oturup rüzgarı hissederek vapurun arkasındaki dalgaları izlemek.
dişin arasına kaçan çekirdek kabuğunun çıktığı an.
başaramayacağın düşünülen birşeyleri başarmak.
film izlerken sevgilinin yorgunluktan kucağında uyuya kalması ya da kalmak.
boşboş oturup anlamsızca tv izlemek.
merdivenleri 3 er 5 er çıkmak.
yıkanmış çamaşırlardan yayılan yumuşatıcı kokusu.
1 tanede olsa güvendiğin bir insanın hayatında olması, inanmak, güvenmek, sevmek.
yaşamı inadına sevmekteki ince ve küçüçük noktalara daha çok ağırlık vermeli insan…
Küçük mutluluklar büyükmutlulukları oluşturur. Aslında hayatın her anında mutlu olabilirsin tabi görebilirsek.
Benım de dıkkatımı ceken bazı seyler var, okurken ınsan kendını kaptırıyor farkında olmadan gözlerin sulanmış ve şu küçücük yüreğin hanı sevdiğin bir ınsanı görünce nasıl pır pır ediyor ya aynen onun gibi oluverdi bir anda…Bence en güzeli sevdiğin karsında oturmuş senın konuşmanı beklerken senın sadece gözlerinle konuşmuşmaya çalışıyor olmandır o bambaşka bir duygu gerçekten. Teşekkür ederim paylaştığınız için
hep aklında olan ama yazmak hiç aklına gelmeyen bu muhteşem güzelliklerin ‘küçük’ten büyüyen mutluluklar’ adı altında toplanmış olması, ve canın sıkıldıkça bu yazıyı okumak, okudukça kendinden bir şeyler bulmak, anlamsız ve sebepsizce gülümseyebilmek.. hiç tanımadığım birine sırf bu yazıyı yazdı diye milyonlarca teşekkür etme gereği duymam ve etrafımdaki herkese illaki bu yazıyı okutuyor olmam.. çok teşekkürler, gerçekten çok çok güzel..
bütün bunlar küçük mutluluklar ama okurken benim hiç yaşamadığım şeyler var aralarında… dolayısıyla onların bıraktığı mutluluğun nasıl bir şey olduğunu yaşamayı çok isterdim… ama benim de paylaşmayı arzu ettiğim bir kaç tane var…
– hiç tanımadığınız bilmediğiniz çok uzaklarda olan birinden alınan övgü ve güven dolu mailler…
– yalnız olduğunuzu düşünerek mutsuz olduğunuz zamanlarda, çevrenizde sizi ne kadar çok sevenin olduğunu görüp, sevmenin/sevilmenin değerini anlamak.
– birilerine güven vermiş olup, gönüllü danışmanı olmak.
– başkalarının zorla yaptıracağı şeyleri sadece bir tebessümle yaptırabiliyor olmak.
– başladığınız kitabı bitirmiş olmak.
– koyduğunuz hedefi tamamlamış olmak.
– su/elektrik/telefon faturalarının beklediğinizden daha az geldiğini görmek.
paylaşmak istedim. sevgiler……
Hayat’da ufak seylerden mutlu olmayi bilmenin yegane bir his oldugunu hatirlatiyor yaziniz. Hayat hizla akiyor lakin, bizlerse kaptirip kendimizi olumsuzluklara odaklaniyoruz. Bazen elimizde olmadan yapsak da nihayetinde yapiyoruz. Gecenlerde duydugum bir soz geldi aklima, diyordu ki; ‘olecegini bilerek yasayan yegane canli insan’dir.; Belki de sirf bu yuzden ufak seylerden mutlu olmayi ogrenmeliyiz.
Emeginize saglik, ders alinacak bir yazi olmus.
mukemmel bir o kadarda hayata baglayici bir yazi… Mutlu olmak icin illa ki cok buyuk seylere sahip olmak gerekmiyor, hayatimizdaki tebessum ettigimiz karelere baktigimiz zaman dahi anlayabiliriz mutlu oldugumuz anlarin huzunlu oldugumuz anlardan coklugunu…. Paylasim icin tesekkurler, yureginize saglik…
eline yüreğine sağlık..
en çok da… güvendiğin sevdiğin hayalindeki o insanın hayatında, tam karşında, sevgilin olması.. gözün kapalı arkanı dönebilecek olman.. seni seviyorum dediğinde gözlerinde aynı heyecanı mutluluğu görmek, aynı anda seni seviyorum demek.. öpüşürken konuşmak.. ağlarkenken gözlerinden öpmesi, komiklik yaparak susturması..
kavuşmak.. sarılmak.. bırakmamacasına, sıkı sıkıya tek vücut olmak..
🙂