Renklerin insan hayatı üstündeki etkilerine yönelik 2002 bir dergi için yazdığım yazımı toparlayarak blog açmanın verdiği rahatlıkla yeniden paylaşıyorum.

—-

Renklerin insanların üzerinde bıraktığı etkileri zaman zaman duymuşsunuzdur. Ancak insan gözünün ışık ve rengi algılayan ağ tabakasının görme sinirleri vasıtasıyla bunu beyne ilettikten sonra beyinde nasıl fizyolojik etkiler yarattığını renkbilimciler henüz açıklayamıyor.Aslında gözümüze gelen görüntü iki çeşit görme hücresi aracılığı ile taranır. Silindir veya çomak şeklinde olanlar ışığı, koni şeklinde olanlar ise rengi algılar. Gözümüzde 7 milyon konik ve 100 milyon kadar silindirik hücre vardır.

Renge duyarlı konik hücreler ağ tabakasının ortasında, ışığa duyarlı silindirik hücreler ise kenarında daha yoğundur. Bu nedenle gece gökyüzünde gözümüzün kenarından gördüğümüz bir yıldızı, ona doğrudan bakınca göremeyiz. Çünkü burada ışığa hassas silindirik hücreler daha az olduğundan görüntü kaybolur. Aynı şekilde gözümüzün kenarıyla baktığımız şekillerde renkler kaybolur.

Hayatımızda karşılaştıgımız örnekler ve öğrendiğimiz bilgiler doğrultusunda bazı sonuçlar elde edilmiştir…. Eğer bir restoran açacaksanız, şirketinizi dekore edecekseniz, bir logo tasarlayacaksanız ya da benim gibi insan psikolojisine uygulanan gizli yönlendirmelerle ilgileniyorsanız uzun süredir araştırmalarım sonucunda çıkarttığım sonuçların yer aldığı bu yazıyı okumanızda fayda var.

Kansas Üniversitesi sanat müzesinde bir araştırma için halının altını elektronik bir sistemle donatmışlar, duvar rengini beyaz ve kahverengi olarak değişebilir yapmışlar. Arka fonda beyaz kullanıldığında, insanlar müzede yavaş hareket etmiş, daha uzun süre kalıp, daha fazla alanda dolaşmışlar. Arka fon kahverengiye döndüğünde ise, insanlar müzede çok daha hızlı hareket edip, daha az alan dolaşmış ve müzeyi çok daha kısa sürede terketmişler. O yüzden dünyadaki fast food restaurantlarının hepsinin sandalyeleri ve masaları kahverengi, duvar boyaları ise kahverengi-şampanya-pembe karışımıdır. Hiç bir fast foodcunun duvarını beyaz göremezsiniz. Renklerin insanlar üzerindeki yadsınamaz etkisini farkeden şirketler bunu iş yaşamında sıklıkla kullanmaktadırlar.

Kahverengi
Kahverengi toprağın, yani doğumun ve bereketin rengidir. Kahverengi hareketleri hızlandırır. Bu rengi seven insanlar fiziksel olarak çok duyarlıdırlar, tenleri çok hassastır ve sinirleri mükemmeldir. Kahverengi toprak rengi olduğundan kaybolmanın ve saklanmanın da rengidir. 2002 Ağustos’unda Bodrum’ daydım. Arkadaşım beni akşam ünlü çok güzel et yemekleri yapan bir restorana götürdü ve yemek sırasında ‘yemekleri çok güzel ama buraya ne zaman gelsem bir an önce gitmek istiyorum, içeride kalmayı hiç istemiyorum’ dedi. Ben de aynı duyguları yaşamıştım. Tüm duvarlar baştan aşağıya kahverengi ağaç kaplamaydı. Ben de ona Burger King, Kentucky Fried Chicken ve benzer fast foodların bunu yıllardır bilinçli olarak yaptığından bahsettim. Bizim lokantacılar ise lüks tutkusuyla. Aslında uzun oturulması ve keyif alınması gereken bir yerde yanlış uygulama yapmışlardı. Aynı konuya farklı bir yaklaşım: Ziraat Bankası ya da Ticaret Bankası’nın açık kahverengi ağaç kaplamalı şubelerini düşünün. Büronuzda kahverengi mobilyalar kullanmayın! Gittiğim iş görüşmelerinde dekor kavverengi ağırlıklıysa bir an önce çıkasım gelmiştir. Erol Aksoy’un bildiginden midir bilinmez, kahverengiyi hiç sevmedigi söylenir. Coşkun Ulusoy’un, çalışanlarına kahverengi takım elbise giydirmediğini biliyorum. Kahverengi aynı zamanda teklifsiz, rahat bir renk olarak kabul edilir. Karşınızdakinin kendini resmiyetten uzak daha rahat hissetmesini ve açılmasını sağlar. Kendisi üzerinde ciddi bir takibim yok ama tüm ünlüleri rahatlıkla konuşturmasıyla tanınan, ünlü televizyoncu Larry King’i televizyonda her seferinde kahverengi kravatlar ve ceketlerle görüyorum. Sevgili Özden Arslan, 40’li yıllardan bu yana Avustralya’da kahverengi üç parça takım elbise üretilmediği söylemişti. Batılılar, “You blend in people” diyorlar, kahverengi toprak rengidir ve diğer insanlar arasında kaybolur gidersiniz. İş görüşmelerinde, profesyonel toplantılarda sakın kahverengi giymeyin.

Kırmızı
Kırmızı, iştah açar. O yüzden dünyadaki gıda firmalarının hepsinin logosunun kırmızı olduğunu hayretle farkedeceksiniz; Cola Cola, Pizza Hut, McDonald’s, Ülker, Burger King… Bunu çok akıllıca kullanan şirketlerden birisi Coca-Cola’dır hem ürünün rengine yakın bir renkde hemde iştah açıcı özelligi olan bir renkde logo kullanmaktadır bu listeyi binlere çıkarabilirsiniz. Kırmızı tansiyonu yükseltir ve kan akışını hızlandırır. Zamanı unutun! İştahınız açılsın! Daha çok için! Uykusuz kalın! Bir arkadaşımla konuşurken “Peki boğalar niye kırmızı renge saldırıyor?” diye sormuştu. Maymunların dışında, araştırılan hayvanların hemen hepsi siyah beyaz görmektedir. Yani boğalar da renk körüdür. Kırmızıya değil, kendilerine saldıran koyu renkli beze saldırırlar. Birinin çıkıp Ispanyol’lara bu gerçeği anlatması gerekir. Belki de kanı, heyecanı ve enerjiyi anlatan o kırmızı bez arenadaki, ölüme mahkum olan o zavallı boğaya değil de, tribünlerde oturan, televizyonları başında ölümü, kanı ve bağlantılı olarak saldırganlığı isteyen binlerce seyirciye sallanıyor. Psikolojik olarak kırmızı etkileyici olmakla beraber yorgunluğu artırır ve sinirlerin daha fazla gerilmesine sebep olabilir. Diğer yandan pozitif etkisi ise yaratıcı düşünceyi kuvvetlendirmesidir. Kırmızı renk daha dışa dönük ve hayal gücü yüksek insanlar tarafından tercih edilir.

Yeşil
Yeşil, güven verir. O yüzden bankaların logolarında en çok tercih ettikleri iki renkten biridir. Yatak odası için de rahatlatıcı bir renktir. Yaratıcılığı körükler. Batıda büyük otellerin mutfaklarında duvar renginin, aşçıların yaratıcılığını arttırmak için yeşile boyandığnı duymuştum. Hastaneler de logo ve iç dizaynlarında yeşili tercih eder. Çünkü rahatlatıcı ve sakinleştiricidir. Tabiati en çok hatırlatan renktir. Yeşil alanlarda insanların daha az mide ağrısı çektikleri tespit edilmiş. Sakız paketlerinde ve sebze satılan yerlerde de yeşil en tercih edilen renktir. İlk görüşmelerinizde karşınızdaki insanı rahatlatmak ve ona fark ettirmeden güvenini kazanmak için yeşil birşeyler giyebilirsiniz.

Siyah
Siyah, gücü ve tutkuyu tercih eder. Hırsın da bir ifadesidir. Bizde ve batıda siyah, matemi simgelerken Japonya’da mutluluğun simgesidir. Fonda kullanıldığında karamsarlığı çağrıştırır. Işığı yok eder. Konsantrasyonu en çok getiren renktir. Einstein, konsantre olabilmek için perdeleri siyah, gün ışığı olmayan bir odaya girer ve öyle düşünürmüş. Güçlü ve ihtişamlı görünmek istiyorsanız baştan aşağı siyah giyinebilirsiniz.

Mavi
Freud, maviyi sakin diye niteler. Faber Birren ise tansiyonu düşürdüğünü söyler. Araplar ise mavi taşların kanın akışını yavaşlattığına inanırlar. Nazar boncugu o yüzden mavi taşlıdır. Sakinleştirici bir renktir, batıda bu etkisi yüzünden intiharlari azaltmak için köprü korkuluklarını maviye boyarlar.Mavinin taşımış olduğu özellikler kırmızıya tamamen zıttır.Örneğin mavinin bitkilerde büyümeyi yavaşlattığı ,insanlarda ise hormonsal aktiviteleri azalttığı gözlemlenmiştir. Amerika’da bir ilkokulun duvarlarını beyaz ve portakal renginden maviye çevirmişler, çocukların yaramazlıklarının azaldığını tespit etmişler. Melankolik ve sakinliği ön plana çıkardığı için hareketin bol olduğu mekanlarda tercih edilmemelidir. Mavi ve özellikle lacivert kozmik bir renk olarak kabul edilir; sonsuzluğu, otoriteyi ve verimliliği çağrıştırır. Uluslararası toplantılarda tüm devlet başkanları lacivert takim elbise giyerler. Neden dersiniz? Dünyadaki firmaların yarısından fazlası logolarında maviyi kullanırlar. Hilton amblemini insanların kafasında daha büyük kuruluş imaji olusturacağını bildiği için laciverte çevirdi. Aynı şekilde Bill Clinton, Büyük Jüriye ifade vermesinden önce mavi kravat takarak daha inandırıcı olacağı yönünde danışmanlarınca uyarılmıştı. Bankaların logolarında ve imaj oluşturmada en çok kullandıkları iki renk mavi ve yeşildir. Maviyle büyüklüklerini, yeşille güvenilirliklerini vurgularlar. Yeşil ve mavi saglamlığın habercisidir. Hakkında sık sık batıyor söylentisi çıkan, çok kazandıran bankaların logolarının mavi olması ise yeterli degildir. Mavi, ayrıca yeme içgüdüsünü azaltan bir renktir. O yüzden fast food zincirleri, içeride mavi hiç bir sey bulundurmazlar. Mavinin en önemli özelliklerinden birisi de çok uzaklardan fark edilebilmesidir. Kırmızı ise en dikkat çekici renklerden birisi olmasına rağmen yakından kolaylıkla farkedilirken, uzaktan daha zor ayırdedilmektedir. O yüzden gökdelenlerin ve yüksek noktaların üzerindeki, uçaklar için konulan uyarı ışıkları maviye çevrilmişken bu bilgiden yoksun biz, hala ısrarla kırmızı işaret ışıklarını kullanmaktayız. Oysa kırmızı uzaktan dikkati çekmez. Son dönemde batıda polis otolarinin üzerinde dikdörtgen ışıklar görmeye başladık, bunların genellikle yarısı mavi, yarısı kırmızıydı. Bunun nedeni de yakındaki aracında uzakdaki aracında bu ışıgı uzaktan farkedilebilmesiydi. Bu lambalar daha sonra Türkiye’ye de geldi ve polis otolarının üzerine konuldu. Tabii nedeni bilinmeden…

Turuncu
Portakal rengi ise çabuk dikkati çeker. Eğer bir ürün ve markada ise bu ürün herkes için imajını verirsiniz. İnsanlar o kapıdan içeri rahat girebileceklerini hissederler. Hem rahatlatıcı hem de harekete geçirici bir etkisi vardır. Portakal rengi, bulunduğu grubu sayıca çok gösterir. 1974 Dünya Kupası’nda Hollanda milli takımının başında olan Ernst Happell “Bu turuncu formalarla biz sahada rakip takımdan daha fazla sayıda görünüyoruz.” demiş.

Gri
Gri, diplomatik ve ağır bir renktir ama hareketsizliği, yavaşlığı ve ciddiyeti temsil eder. Silahlı Kuvvetlerde her yeri griye boyarız. Kapılar, kaloriferler… Devlette de herşeyin gri olmasının mantıgı buna dayanır. Ayrıca yaratıcılığı öldürdüğü öne sürülür.

Bronz
Bronz, genelde negatif bir etki yaratır. Tepki almak istediğinizde işe yarar. Belki biraz da içki rengi ile benzeşmesi yüzünden içki reklemlarında kullanılır. Kimi bankaların yazı karakterlerinde altın-bronz karışımı bir şekil ve renk kullandığını görürsünüz çünkü bu renkler altını ve parayı çağırıştırır.

Mor
Mor, nevrotik duyguları açığa çıkardığı, insanları bilinç altında pesimistik bir psikolojiye itip korkuttuğu tespit edilen bir renktir. 1998 yılında Ataköy’de çatıdan atlayarak intihar eden çocuğun şizofren olduğu öğrenilmişti. İntihar resminde, yerdeki ajandadan, bir kenara savrulmuş çakmağa kadar herşey mordu. Çocuğun tırnakları dahi mora boyanmıştı. İntihar edenlerin çogununda beğendiği bir renk olduğu yapılan araştırmalar sonucunda saptanmıştır. En sevdiğiniz renk mor ise, kişiliğinizin temelinde ruhsallık yer alıyor. Gizemli olaylar ilgi alanınıza giriyor. Matem ve hüzün kadar, sakinleştirici ve yatıştırıcıdır da… Meditasyon gibi ruhsal faaliyetlerde olumlu etkiler yaratır.Sihir ve büyü arayan renk olarak karşımıza çıkar. Bundan dolayı ergenlik öncesi çocukların genel olarak tercih ettiği renk mordur.

Pembe
Pembe giyenlere, hizmetlerinden dolayı ödeme yaparken kendimizi daha rahat hissettiğimizi tespit etmişler. İngiltere’ye gittiğimde Boots ve Marks and Spencer mağazalarında tüm tezgahtarların pembe gömlek giydiklerini gördüm. Bu değişikliğe bir çok mağazanın başladığını girdiğiniz yerlerde görebilirsiniz.. Ayrıca sevgiliniz pembe giydiğinde alışverişe çıkmamanız cüzdanınız açısından avantaj olur.

Sarı
Sarı, geçiciliğin ve dikkat çekiciliğin ifadesidir. Ayrıca Yol çizgilerinin beyazdan sarıya dönüştürülmesindeki sebep de sarının daha dikkat çekici bir renk olmasından kaynaklanır. Sanılanın aksine sarı beyazdan daha göz alıcı bir renktir. Geçiciliğin ifadesi olduğu için de tüm dünyada taksiler sarıdır; dikkat çeksin ve geçici oldugu bilinsin diye. Trafik lambalarında sarı; kırmızı ve yeşil arasındaki geçişi gösterir. Araba kiralama firmaları logolarında hep sarıyı kullanırlar. “Ürün geçici, lütfen geri getirin.” demek istiyorlar. O yüzden dünyada hiçbir banka ambleminde sarıyı kullanmaz. (Portakal ve bronz ya da bakır kimi zaman yer alabilir.) Paranın geçici degil, kalıcı olmasını isterler. Benim bugüne kadar sarıyı logosunda baskın bir renk olarak kullandığını gördüğüm tek banka Vakıfbank’tır.

Beyaz
Beyaz, istikrarı, devamlılığı ve temizliği simgeler. Beyaz özellikle hastaneler ve ilaç firmaları gibi sağlık ve hijyeni vurgulamak isteyen mekanlar için tercih edilen ilk renktir.Bunun yanı sıra istikrarı v devamlılığı da temsil ettiği için beyaz rengin kullanıldığı ofisler daha güven verir. Eğer üzerinde fazla şaibeler olan bir politikacıysanız, beyaz ağırlıklı kıyafetleri seçmelisiniz. Beyaz elbiseler sizin temiz oldugunuz imajını verir. Cem uzanın seçimler sırasında beyaz takımlar giyip sürekli beyazı tercih etmesinin nedeni danışmanlarının onu bu konuda uyarmasıdır. Gözleri dinlendiren ve mekanı gerçek boyutlarından daha büyük gösteren beyaz, neredeyse tüm mimarlar tarafından tavsiye edilen bir renktir.